• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası

ilkeliyazilar

Hoş geldiniz!

Üyelik Girişi
Site Haritası
Takvim
Ufuk KARADAVUT
Yoksulluğun Farklılıkları
20/06/2018

      Yoksulluk konusunda dünyanın hemen her ülkesinde uzmanlar yoğun bir çalışma yürütmektedirler. Farklı tanımlamalar ve bu tanımlamalar ile farklı çözüm önerileri getirmeye çalışmaktadırlar. Yapılan tanımlamalar yoksulluğun gerçek anlamda çözüme kavuşturulmasına yardımcı olmak için yapılmaktadır. Ancak ülke ve dünya politikaları bunların gerçekleşmesine imkân vermemektedir. Bunu araştırmacılar bilirler, ancak yine de çalışmaya devam ederler. Dünya tarihi kadar eskilere dayanan yoksullukla mücadele çalışmaları son yıllarda önemli ölçüde artış göstermiştir. Özellikle yoksulluğun artması ve çeşitlenmesi ile birlikte 1970’li yıllardan itibaren farklı boyutlarda araştırılmaya ve incelenmeye başlamıştır. Daha önce tanımlanan yoksullukların dışında da bazı yoksulluk tanımlamaları bulunmaktadır.
   Ülkemizde ise yoksulluk ile ilgili çalışmalar biraz daha geç başlamıştır. 1990’lı yıllarda akademik seviyede araştırmalar yoğunlaşmaya başlamıştır. Yapılan çalışmaların tümünün amacı yoksulluğun olmadığı bir dünya düzeninin oluşmasıdır. Bu tür çalışmaların artmasının temel gerekçesi olarak da tolum içinde yoksul sayısının ve yoksulluğun artması olarak göstermişlerdir. Zayıf ekonomilerde zaman zaman iç ya da dış kaynaklı olarak yaşanabilen krizler nedeni ile toplumun bazı kesimi daha zenginleşirken, büyük kısmı ise daha yoksullaşmaktadır. Üretime dayalı değil de tüketime dayalı ekonomiler bundan daha çok ve olumsuz yönde etkilenmektedirler. Her ne kadar bir hayal gibi gözükse de bu durum çalışmaların önüne geçememiştir. Ülkemizdeki yoksulluk ile ilgili olarak yapılan ciddi çalışmalar Devlet Planlama Teşkilatı bünyesinde yapılmış gibi görünse de bundan önce Dünya Bankası ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı kapsamında da çok sayıda çalışma yapılmıştır.
   Bu tanımlamalar şartlara göre değişen sosyal ve ekonomik yapıyı daha iyi tanımlamaya ve açıklamaya yardımcı olmaktadır.  Sadece ekonomi kaynaklı değil aynı zamanda sosyal ve siyasi anlamda da yaşanılan imkânsızlıklar bireyleri yoksulluğu doğru yönlendirebilmektedir. Bunlar karma yoksulluk, sosyal imkânlar yoksulluğu, nöbetleşe yoksulluk, yeni yoksulluk ve olağan üstü yoksulluk olarak tanımlanabilmektedir. Şimdi kısaca bunları açıklayalım;

    Karma Yoksulluk; bu yoksulluğun temel özelliği mutlak yoksulluk ile göreceli yoksulluk kavramlarını bir araya getirerek daha genel ve daha kullanışlı bir yoksulluk kavramı geliştirmektir. Böylece dünya genelinde daha etkin kullanılabilecek tek bir yoksulluk kavramı olmuş olacaktır. Karma yoksulluk üç alt grupta incelenmektedir. Birincisi, bireylerin mutlak ve göreceli yoksulluğun belirlediği seviyenin altında yer alınmasıdır. İkincisi, bireylerin mutlak yoksulluk sınırının altında olmasına rağmen yaşadığı yerde göreceli yoksulluk seviyesinin üzerinde yer almasıdır. Üçüncü olarak ise,  bireylerin mutlak yoksulluk seviyesinin üstünde olmalarına rağmen yaşadıkları yerde göreceli sınırın altında kalmaları olarak tanımlanmaktadır.

   Sosyal İmkânlar Yoksulluğu; Yoksulluğu sadece ekonomik olarak değil sosyal olarak ta tanımlayan bir özelliktir. UNDP bunun tanımlamasını yapmıştır. Sağlıklı çoğalma, sağlıklı büyüme ve okuma yazma olarak üç temel belirleyicisi vardır. Bunların seviyesi sosyal açıdan olanakların vardığı seviyeyi göstermektedir.

  Nöbetleşe Yoksulluk; toplumsal olarak yaşanan değişim ve dönüşümün etkisi ile toplum içindeki bazı kesimlerin yoksullaşmasını ifade etmektedir. Zaman içerisinde yoksul kesimler yoksulluklarını bırakırken yerlerine yeni yoksullar gelir. Bu dönüşüm daha çok büyük şehirlerde yaşanmaktadır. Özelikle köyden kente göç olgusunun yoğun olduğu yerlerde sıklıkla görülmektedir. Kente göç edenlerin zaman içerisinde zenginleşmeleri ile yoksulluktan uzaklaşmaktadırlar. Ancak daha sonra kente genler bu bireylerin yerlerini almaktadır. İlk gelenlerin almış oldukları arsalar ya da iş yerleri daha sonradan gelenlerin yerleşmeleri ile daha da değerlenmektedir. Böylece önce gelenler sonradan gelenler tarafından desteklenerek zenginleşmektedirler. Yeni gelenler ise birikimlerini yerleşmeye ve yaşamaya harcadıklarından yoksulluk girdabına girebilmektedirler. Nöbetleş yoksulluk metodolojik olarak özellikle göçün yoğun olarak yaşandığı yerlerde uygulanabilen başarılı bir yöntemdir. Köy ve kent sosyolojisi alanında çalışma yapanların mutlaka dikkate almaları gereken ve uygulamaya çalıştıkları bir alan olarak karşımıza çıkmaktadır.

   Yeni Yoksulluk; bu kavramın arka planında kayıt dışı ekonomi yer almaktadır. Kayıt dışılık arttıkça istihdam ile ilgili olarak sorunlar artmaktadır. İş olanaklarının azalması, istihdamın sorun olarak büyümesi, istihdam edilse bile alınan ücretlerin yetmemesi ve hayat şartlarının zorlaşması gibi nedenlerden dolayı yeni bir yoksulluk oluşmaktadır.  Gelirin azalması ve geçimin zorlaşması nedeni ile yoksul olarak yaşama kültürü gelişmektedir. Buna da yeni yoksulluk denilmektedir. Bu yoksulluk bireylerin gelirleri belli bir seviyenin üzerinde artmadığı sürece kalcı olmaktadır. Konu ile ilgili olarak Buğra ve Kayder (2003)’in yapmış oldukları çalışmalar yok gösterici olabilir. Yeni yoksulluk kavramının yenidünya düzeni gibi bir kavram ile anılıyor olması aslında düşündürücüdür. Acaba bu bilinçli yapılan bir çalışmanın ürünü olabilir mi şeklinde sorular gelişmekte ve ülkeleri kontrol edebilmek için bireyler kontrollü olarak mı yoksul bırakılmaktadırlar?

   Olağan Üstü Yoksulluk; Bu kavramı Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Teşkilatı (FAO) ve Dünya Sağlık Teşkilatı (WHO) geliştirmiştir. Mutlak yoksul olarak kabul edilen bireylerin günlük olarak almak zorunda oldukları kalori miktarının en fazla %80 kadarını alabilenler olağan üstü yoksul olarak tanımlanmaktadırlar. Bazı yerlerde bu yoksulluğa ultra yoksul da denilmektedir. Ancak ne tür isim kullanılırsa kullanılsın önemli bir yoksulluk olarak karşımızda her zaman duracaktır. Hangi tür yoksulluk etkili olursa olsun sonuç olarak yoksulluktur ve ülkenin geleceğini belirgin şekilde etkileme gücün sahiptir. Ülke yöneticilerinin alacakları tedbirler ve yapacakları yatırımlar ile her türlü yokluğun ve yoksulluğun önüne geçmeleri gerekir.

 



525 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Virüs fırtınasından sonra Enfeksiyon saldırısı - 26/12/2022
Virüs fırtınasından sonra Enfeksiyon saldırısı
Sıfır Emisyon Mümkün mü? - 14/12/2021
Sıfır Emisyon Mümkün mü?
Biyoloji ve Tıbbın Uygulanması Bakımından İnsan Hakları ve İnsan Haysiyetinin Korunması Sözleşmesi - 01/07/2021
Biyoloji ve Tıbbın Uygulanması Bakımından İnsan Hakları ve İnsan Haysiyetinin Korunması Sözleşmesi
Salgın Hastalıkların Kısa Tarihi - 15/06/2021
Salgın Hastalıkların Kısa Tarihi
Kitlesel Yokoluşlar Üzerine - 02/06/2020
Kitlesel Yokoluşlar Üzerine
Yoksulluk Algısı Araştırması-3 - 09/01/2020
Yoksulluk Algısı Araştırması-3
Tarım Kredi Raporu - 16/12/2019
Tarım Kredi Raporu
Tarımsal Alandaki İddialara Dair... - 26/11/2019
Tarımsal Alandaki İddialara Dair...
Kaçak Zeytinyağı Yerli Zeytinyağı Savaşı - 26/11/2019
Kaçak Zeytinyağı Yerli Zeytinyağı Savaşı
 Devamı
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.184532.3134
Euro34.583334.7219
Hava Durumu
Saat