• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası

ilkeliyazilar

Hoş geldiniz!

Üyelik Girişi
Site Haritası
Takvim
Ufuk KARADAVUT
Etik Açıdan Kötü Örneklemeler
18/03/2018

Etik ihlali konusunda en çok karşılaşılan konuların başında yer alan sahtecilik, uydurma ve intihallerin yanında birde örneklerin uygun olmamasından kaynaklanan çalışmalar söz konusu olmaktadır. Buna kısaca “kötü örnek” olarak ifade edilmektedir. Kötü örnekten kastedilen verilerin gerçek anlamlarından uzaklaştırılarak farklı anlamlar kazandırılması ve kişilerin yönlendirilmesidir. Yapılan herhangi bir çalışmada çalışmanın kötü yönetiminden kaynaklanan ya da araştırmacıların kasıtlı olarak saklamak istedikleri veriler bulunabilir. Bu durumda yapılan araştırma ve elde edilen sonuçlarda gerçek sonuçlardan ciddi anlamda farklılıklar bulunacaktır. Gerçek verilerin saklanması durumunda özellikle konu ile ilgili olarak çalışma yapmak isteyen araştırmacıların bilinçli olarak yanlış yönlendirilmeleri söz konusu olacaktır. Böylesi durumlarda elde edilen sonuçların gerçeklerden uzaklaşması ile faydalı bilgi olmak yerine zararlı bilgiler de ortaya çıkabilecektir. Elbette bunlar istenilen şeyler değildir. Ancak yaşanabileceği unutulmamalıdır.  Bu verilerin saklanmasına ait kötü bir örneği oluşturmaktadır. Tarafsız ve yanlı düşünmeyen araştırıcıların yapabilecekleri iş değildir. Ancak üzülerek ifade etmek gerekir ki, özellikle para konusunda ciddi zaafları olan bazı araştırmacıların bu şekilde davrandıkları bilinmektedir.

Bunun dışında araştırmalar yapılırken araştırmanın farklı aşamalarında yaşanabilecek olan işlerin farklı şekillerde yansıtılması da yapılabilmektedir. Dikkatsiz davranma, uygun olmayan araştırmaların yapılması, kişilerin özel hayatlarına giren çalışmalar yapılması ya da yanlış materyalin kullanılmasına rağmen sanki doğru materyal kullanılıyormuş izlenimi verilmesi işleri de yapılabilmektedir. Yanlış materyalin yanında, doğru materyal ile yanlış metotların kullanılması da benzer şekilde etik açıdan doğru değildir. Çünkü yanlış materyalin doğru gibi gösterilmesi ne kadar yanlış ise, doğru materyal ile yanlış metodun kullanılması da aynı oranda yanlıştır. Çünkü her ikisinde de elde edilecek olan sonuçların doğruluğu ve güvenirliği tartışmalıdır.  Uzman araştırmacılar her zaman için dikkatli ve özenli davranarak çalışmalarına zarar verilmesini asla istemezler. Danışılması gereken konular var ise kesinlikle danışırlar ve yanlış işler yapmaktan kaçınırlar. Bu hem etik ve hem de ahlaki açıdan önemlidir.

Yapılan çalışmanın sonlandırılması ile birlikte bunun bilim dünyasına sunulması gerekir. Böylece elde edilen bulguların tartışılarak daha verimli ve kullanışlı hale gelmelerine katkı sağlanmış olunur. Bazen araştırmacılar yazar sayısını belirlemede yanlışlar yapabilmektedirler. Kasıtlı olabildiği gibi bazen gözden kaçtığı da belirtilmektedir. Her ne sebeple olursa olsun yazar sayısı araştırmaya bizzat katılanlar olmalıdır. Çalışmanın başlamasından bitişine kadar olan sürede hiçbir katkısı olmayanların sanki katkıları varmış gibi gösterilerek yazılması ve hatta asıl hak edenlerin önünde yer alması araştırmacıların haklarının yenilmesi anlamını taşıyacaktır.  Bazen de tam tersi uygulamalara rastlanabilmektedir. Çalışmanın başından itibaren var olunan bir projenin yayın aşamasında projede görev alanların yazılmaması söz konusu olabilmektedir. İfade edilenlerden hangisi olursa olsun sonuçta araştırmacıların haklarının ellerinden alınmasının söz konusu olduğu ve ne ahlaki ne de etik açıdan kabul edilebilir niteliğinin olmadığını belirtmek isteriz.

Araştırmacılar yapmış oldukları çalışmaların orijinal olmasına özellikle dikkat ederler. Orijinallik çalışmanın en büyük özelliğidir. Çalışma orijinal değil ise tekrarlamadan ibaret olacaktır. Bilimsel olarak zayıf kalacaktır. Yapılan çalışmalarda tekrarlamalardan kaçınmak gereklidir. Önceleri bu tür sıkıntıların olduğu bilinmektedir. Ancak günümüzde bu daha zorlaşmıştır. Özellikle intihal programlarının kullanılması bu tür makalelerin önemli ölçüde azalmasına neden olmuştur. Dünya genelinde ve ülkemizde en çok kullanılan programlar turnitin ve itheticate programlarıdır. Şimdi bazı intihal tespit programlarını web siteleri ile birlikte veriyorum. Bunlar; Turnitin (www.turnitin.com), iThenticate (www.ithenticate.com), Anti-Plagiarism (htt://sourceforge.net/projects/antiplagiarism/), DupliChecker (www.duplichecker.com),  PaperRater (www.paperrater.com/free_papper_grader), Plagiarisma.net (http://plagiarisma.net/), PlagiarismChecker (www.plagiarismchecker.com), Plagium (www.plagium.com), PlagTracker (www.plagtracker.com), Viper (www.scanmyessay.com/viperdowload_aca.html), SeeSources (www.plagscan.com/seesources/analyse.php) ve PlagiarismDetecetor (www.educatorstechnology.com/2013/06/top-8-plagiarism-detecetor-tools-for.html) olarak ifade edilebilir. Bunların dışında birde yerli intihal programımız bulunmaktadır. İntihal.net (www.intihal.net) programı tamamen yerli bir programdır ve güvenle kullanılabilmektedir. Yeni olması nedeni ile pek bilinmemektedir. Ancak zaman içinde yaygınlaşması beklenmektedir.

Üzülerek ifade etmeliyiz ki, özellikle son yıllarda uygulamada yaşanılan kötü tecrübeler ve kötü örnekler nedeni ile bilime ve bilim insanlarına olan güven azalmaya başlamıştır. Bireysel olarak yapılan yanlışları bir tarafa bırakırsak, asıl sıkıntının bilginin yanlış kullanılmak istenmesi ve kullanılmasından kaynaklandığı görülmektedir. Bir diğeri de bilim insanı alarak ifade edilenlerin aslında bilim camiasını ne ölçüde temsil ettikleridir. Bilimsel anlamda sadece ticari açıdan düşüncelere sahip olunması sonucunda bilimsel saygı ve hoşgörü kaybolmaktadır. Canlılara olan saygı kaybolmakta ve bunun sonucu olarak ta bilimsel caniler ortalıkta dolaşmaya başlamaktadırlar. Yapılan araştırmalarda bilim insanlarına olan güvenin azalmaya başlamasının asıl nedeninin bireylerin bilim insanlarının yaptıklarından büyük oranda korktuklarını göstermektedir. Elbette bu kötü örneklerin ön planda fazlasıyla yer alması ve iyi örneklerin ise geri plana atılmasından kaynaklanmıştır. Ancak, ne olursa olsun kötü örneklerin aslında hayatın bir gerçeği olduğu ve bunların etik açıdan insanlığı düşünmeden yapılan çalışmaların birer sonucu olduğu kanısı hâkimdir. Elbette bu kanının ortaya çıkmasında etkili olan faktörlerin varlığını sürdürmesi ve gündemde olmaları bunda etkilidir. Bilimsel araştırmaların kontrol edilmesi oldukça zordur. Aslında doğruda değildir. Ancak bunların belli kurallar çerçevesinde yapılarak ahlaki ve etik açıdan sınırlarının belirlenmesi gerekmektedir. Çünkü eğer bu şekilde kontrolsüz bir şekilde araştırma yapılmaya devam edilirse, ne ahlaki ne de etik değerlerin kalmayacağı anlaşılmaktadır.

Özellikle para kazanma hırsı ve aşırı isteği nedeni ile bazı araştırıcıların kendilerini kaybederek farklı alanlara kaymaya başladıkları görülmektedir. Ancak buna rağmen yaptıklarının ahlaki ve etik kurallar açısından bir sorun oluşturmadığını da söylemekten geri durmamaktadırlar. Büyük bir yüzsüzlük ile karşı karşıya olduğumuz bellidir. Ellerinde olan ve uygulanabilir durumdaki bilgilerin testlerden geçirildiği ve herhangi bir sakıncasının olmadığı şeklinde yanlış bilgilendirmelerin yapıldığı görülmektedir. Bazı durumlarda ise ellerinde hiçbir bilgi bulunmamamsına rağmen sanki çok miktarda bilgi varmışçasına yönlendirme çalışmaları yapılabilmektedir. Bazı durumlarda ise araştırmacıların kaynak bulabilmek amacıyla bilimsellikten uzaklaşılarak farklı şekillerde bilimsel vaatlerde bulunulabilmektedir. Aslında olma imkanı olmadığı çok iyi bilindiği halde kaynak sahiplerini ikna edebilmek için yanlış bilgiler verilebilmektedir. Daha ötesi elde edilen ya da var olduğu iddia edilen bilgiler yardımı ile toplum birilerinin istediği yöne doğru savrulabilir.

Bazen de özellikle araştırma ekibi arasında yaşanabilecek olan sorunların farklı boyutlara taşınarak iş disiplini ve araştırma etiğinin görmezden gelinmesi sağlanabilir. Birbirine kızan ve kendisine rakip olarak gördüklerini yok etmek isteyen kişilerin aşırı yoğun duygulara kapılarak bilimsel kurallar ve etik değerleri görmezden gelmeleri mümkündür. Her yapılırsa yapılsın belirtmeye çalıştığımız örnekler kötü örneklerdir. Dünyanın hemen her yerinde rastlanılabilecek örneklerdir. Ülkemizde de bunların örneklerini görebiliriz. Bilim adamlarının yapması gerekenlerin dışına çıkarak farklı amaç ve boyutlarda çalışmalar yapmaya kalkışmaları öncelikle insanlığa, sonra bilime ve en son olarak ta ülkelerinde ihanet etmeleri anlamını taşıyacaktır. Ülkesini ve milletini seven insanların bu şekilde düşünmeleri ve uygulamaya geçmeleri beklenmez. Ancak insanımızın kısa sürede ve en kısa yoldan mümkün olan en yüksek geliri elde etme düşüncesi nedeni ile her yolu mübah gören bir anlayışın hızlı bir şekilde toplumun bütün katmanlarına hâkim olmaya başladığını görmek bu konuda işimizin oldukça zor olduğunu göstermektedir. Özellikle kapitalizmin en sert şekilde uygulandığı ülkelerde bunu görebiliyoruz. Ülkemizde de kapitalizmin bütün acımasızlığı ile karşımızda durduğunu ve uygulandığını düşündüğümüzde ahlaki ve etik değerlerin devre dışı kalmasına şaşırmamak gerekecektir.



531 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Virüs fırtınasından sonra Enfeksiyon saldırısı - 26/12/2022
Virüs fırtınasından sonra Enfeksiyon saldırısı
Sıfır Emisyon Mümkün mü? - 14/12/2021
Sıfır Emisyon Mümkün mü?
Biyoloji ve Tıbbın Uygulanması Bakımından İnsan Hakları ve İnsan Haysiyetinin Korunması Sözleşmesi - 01/07/2021
Biyoloji ve Tıbbın Uygulanması Bakımından İnsan Hakları ve İnsan Haysiyetinin Korunması Sözleşmesi
Salgın Hastalıkların Kısa Tarihi - 15/06/2021
Salgın Hastalıkların Kısa Tarihi
Kitlesel Yokoluşlar Üzerine - 02/06/2020
Kitlesel Yokoluşlar Üzerine
Yoksulluk Algısı Araştırması-3 - 09/01/2020
Yoksulluk Algısı Araştırması-3
Tarım Kredi Raporu - 16/12/2019
Tarım Kredi Raporu
Tarımsal Alandaki İddialara Dair... - 26/11/2019
Tarımsal Alandaki İddialara Dair...
Kaçak Zeytinyağı Yerli Zeytinyağı Savaşı - 26/11/2019
Kaçak Zeytinyağı Yerli Zeytinyağı Savaşı
 Devamı
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.429932.5599
Euro34.801134.9406
Hava Durumu
Saat