• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası

ilkeliyazilar

Hoş geldiniz!

Üyelik Girişi
Site Haritası
Takvim
Ufuk KARADAVUT
Kömür Madenciliği ve Tarımsal Etkileri
15/05/2017

14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü olarak kutlanmaktadır. Her ne kadar ülkemizde çiftçi olmak eskisi kadar kıymetli olmasa da güzel bir etkinlik olarak değerlendiriyoruz. Ancak ülkemiz son yıllardaki tarım politikalarındaki değişiklikler nedeni ile hemen her sene daha fazla üretici tarımdan kendisini uzaklaştırıyor. Ekonomik olmayan işletme yapıları veya daha cazip olacağı düşünülen işler tercih edildiğinden çiftçilik eskisi kadar tercih edilen bir meslek olmaktan uzaklaşmaktadır.

            Son zamanlarda Kömür çıkarma ile ilgili olarak alınan kararlar ile Türk tarımına etkilerinin oldukça tahrip edici olacağı beklenmektedir. Enerji Bakanlığı ülkenin ihtiyacını karşılamak için kömüre bağlı enerji yatırımlarını artırmaya çalışıyor. Yapımı devam eden yada ÇED olarak bilinen ve Çevresel Etki Değerlendirmesi olan bilgilendirme ve çevreye az zarar vereceğini ortaya koymaya çalışan raporlama süreci devam eden çok sayıda çalışma da bir yandan devam etmektedir. Kömür madenleri ve kömüre dayalı santrallerin kurulması gerekli olabilir. Ancak her yere kurulması çok anlamlı değildir. Kömür ocağı her yerde açılmaya kalkılırsa ortaya tarım açısından hiç te hoş olamayan ve geriye dönüşsüz kayıplar verebilir.

            Bu açıdan bakıldığında TEMA vakfı olarak bilinen Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı kömür ocaklarının tarım alanlarına verdikleri zararlar ile ilgili olarak bir bildiri yayınladı. Yayında özellikle dikkat çekilen konuları başlıklar halinde şu şekilde verebiliriz.

1)   Hektarlarca tarım arazisi yok olacak; Tarım arazileri üzerinde kurulacak olan ocakların sadece kazılan yerler olarak değil daha geniş kapsamı düşünülmesi gerekir. Bir toprağın oluşması yüzlerce yıl sürmektedir. Yüzlerce yılda oluşan 1 cm toprağı bırakın metrelerce tarım toprağı yok olacaktır. Toprağın üst katmanının yok olması demek artı orada tarım yapılamaz demektir.

2)   Kömür madenlerinin bulundukları yerde su kaynaklarının olmaması gerekir. Bu kömürün sağlıklı bir şekilde çıkarılması için gereklidir. Eğer su kaynağı olursa aşağıya doğru inildikçe açılan ocaklar zaman içinde su dolmaya başlayabilir. Sonuç ise kaçınılmaz olarak kötüdür. Birkaç yıl önce Karaman’da bir ocakta meydana gelen kaza sonucunda yaşamını yitiren 18 kişiden çoğu maden giren sudan doğayı boğularak öldüğü belirtilmiştir. Hatta ölen bir madencinin annesinin “Benim oğlum yüzme bilmez ki…” deyişi halen daha kuklalarımızdadır.  Su kaynaklarının kurutulması gerekliliği nedeniyle ciddi bir sıkıntıdır. Ayrıca buralardan tahliye dilen suların kimyasal yapılarının ciddi anlamda bozulacağı kesindir. Yapısı bozulmuş suların başka yerlere aktarılması da ayır bir sorun olacaktır. Aktarıldığı yerlerdeki toprağı kirleme ihtimali çok yüksek olacağı gibi bitkilere de zararlı olacaktır. Kömür çıkarılırken hava ile temas ile asit oluşumu teşvik edilecektir. Böylece suların asitleşmesi yanında havanında asidik bir yapıya kavuşması tehlikesi olacaktır. Bunun sonucu olarak ta yakın çevredeki tarım arazilerinin asit yağmurlarının etkisi altında kalarak verimliliklerini yitirmeleri söz konusu olacaktır. Ayrıca oluşacak olan hava kirliliği nedeni ile insan sağlığında sorunlar yaşanacağı açıktır.

3)   Termik santraller kömür ile çalışan santrallerdir. Bunlardan yoğun bir şekilde kül ve toz çıkar. Bunlar zaman içinde bitkilerin yapraklarına yapışarak stomaları kapatır ve bitkilerin nefes almalarına engel olur. Böylece bitkilerin zaman içinde ölmelerine sebep olur.

4)   Termik santraller çalıştırdıkları sistemi aktif halde tutabilmek için sistem sürekli olarak soğuk tutmaları gerekecektir. Bunun içinde en yakın merkezdeki suyu kullanmaları gerekir. Kullanılacak su en yakında ki bir dere ya da gölet olabileceği gibi aynı zamanda yer altı suları da olabilecektir. Soğutmak için kullanılan sular soğutma işlemi yaparken kendileri de geri döndükleri yeri gereğinden fazla ama sürekli olarak ısıtacaklardır. Sürekli olarak ısınma ise bölgenin ekolojik dengesini geriye dönülmez bir şekilde bozacaktır. Ayrıca bölgenin flora ve faunası zaman içinde ciddi tahribata uğrayacaktır.

5)   Çarpan etkisi olarak yada kelebek etkisi olarak tanımlanan etkilerinde artarak devam edeceğini söyleyebiliriz. Sürekli olarak ortama verilen kirli hava, bulunduğu ortama verilen sıcak sular, bitkilerin hava lamasına imkan vermeyecek yüksek yoğunluktaki partiküller zaman içinde bölgeyi tarım yapılamaz hale getirecektir. Göç başlayacak ve en yakın ya da akrabaların olduğu şehirlere doğru bir hareketlenme olacaktır. Sağlığı bozulan insanlar, morali bozuklar, işsizler ve eğitimsiz gençlerin sayısını artıracaktır.

Bütün bunlar üst üste konulduğunda kömür madenciliğinin her yere kurulmasının ve her isteyene izin verilmesinin ne kadar sakıncalı olacağı daha net bir şekilde görülebilecektir. Elbette kaynaklarımızı kullanacağız ancak en verimli ve çevreye en az zarar vererek yapılması temel şart olmalıdır. 



919 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Virüs fırtınasından sonra Enfeksiyon saldırısı - 26/12/2022
Virüs fırtınasından sonra Enfeksiyon saldırısı
Sıfır Emisyon Mümkün mü? - 14/12/2021
Sıfır Emisyon Mümkün mü?
Biyoloji ve Tıbbın Uygulanması Bakımından İnsan Hakları ve İnsan Haysiyetinin Korunması Sözleşmesi - 01/07/2021
Biyoloji ve Tıbbın Uygulanması Bakımından İnsan Hakları ve İnsan Haysiyetinin Korunması Sözleşmesi
Salgın Hastalıkların Kısa Tarihi - 15/06/2021
Salgın Hastalıkların Kısa Tarihi
Kitlesel Yokoluşlar Üzerine - 02/06/2020
Kitlesel Yokoluşlar Üzerine
Yoksulluk Algısı Araştırması-3 - 09/01/2020
Yoksulluk Algısı Araştırması-3
Tarım Kredi Raporu - 16/12/2019
Tarım Kredi Raporu
Kaçak Zeytinyağı Yerli Zeytinyağı Savaşı - 26/11/2019
Kaçak Zeytinyağı Yerli Zeytinyağı Savaşı
Tarımsal Alandaki İddialara Dair... - 26/11/2019
Tarımsal Alandaki İddialara Dair...
 Devamı
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.237032.3662
Euro34.794534.9339
Hava Durumu
Saat