Düşünmek gerekmez mi? Müslümanların bugünkü hallerini ve geleceklerini...
Esenlik dini olan Yüce İslam Dinimiz mensuplarının kargaşa içinde olmaları içler acısı değil mi?
Oluk oluk masum insanların kanlarının akması, evsiz yurtsuz kalan milyonların oradan oraya savrulması. Açlık, sefalet, yokluk ve gözyaşı ... sayılamayacak kadar çok çaresizlik içinde acı ve belirsiz bir bekleyiş.
Sözde kurtuluruz ümidiyle; bilinmezlerle bilinmezliğe yol alan insanların, yine kahredici bir şekilde cansız bedenlerinin denizden karaya vurmasına şahit oluyoruz. Böyle akıldan yoksun bir şekilde davranıldığı sürece de (Allah korusun) daha kötülerini de yaşayacağız gibi.
Bugün Müslümanların, Avrupa'dan medet ummaları, onlara el açıp kapılarında perişan olmaları hepimizi kahreden bir durum olsa gerektir.
Yüce Allah'tan (cc) niyaz ederim ki, en kısa zamanda bütün Müslümanlara akıllarını kullanmayı nasip eder de bu rezilliklerden kurtuluruz inşaallah.
Akıllarını kullansınlar ki, dostlarına yardımcı olsunlar. 
Akıllarını kullansınlar ki, düşmanlarını sevindirmesinler. 
Akıllarını kullansınlar ki, komşusu açlık ve sefaletten ölürken zevki sefa içinde gezmesinler.
Hesabın görüleceği o büyük günde hepimiz yaptıklarımızla yüzleşeceğiz.
Yüce Allah (cc) Kur'an-ı Kerim'de buyurduğu gibi: 
"Kıyamet günü için adalet terazileri kuracağız. Öyle ki hiçbir kimseye zerre kadar zulmedilmeyecek. (Yapılan iş) bir hardal tanesi ağırlığınca da olsa, onu getirip ortaya koyacağız. Hesap görücü olarak biz yeteriz." (Enbiya:47)
Bu sebeple yüzleri gülenlerden olmak isteniyorsa kin ve nefreti değil, kardeşlik ve huzuru gerçekleştirmenin yolu bulunmalıdır.
Özellikle de müslümanın müslümanı katletmesi ahlaksızlıkları ortadan kaldırılmalıdır.
Hiçbir kimsenin ve grubun İslam adını kullanarak katliamlar yapmasına müsaade edilmemelidir.
Burada devleti ebed müddet ülkemiz başta olmak üzere bütün İslam dünyasına büyük görevler düşmektedir.
"De ki: "Kötünün çokluğu sana ilginç gelse de iyi ile kötü bir değildir. O halde ey akıl sahipleri, Allah'a âsi olmaktan sakının ki kurtuluşa eresiniz!" (Maide:100)