• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası

ilkeliyazilar

Hoş geldiniz!

Üyelik Girişi
Site Haritası
Takvim
Uluğ TÜRKERİ
ulugturkeri@gmail.com
Akdeniz’i Elbirliği İle Kirletiyoruz
11/06/2019
İnsanoğlu her zaman ki gibi duyarsız ve başıboş bir şekilde savrulmaya devam ediyor. Kendi geleceğini daha iyi ve daha güzel yapabilmek için adımlar atıyor ancak attığı her adım geleceğini ve geleceğimizi biraz daha umutsuz hale getiriyor. Artık kaçınılmaz bir gerçek var ki bu da bizlerin tedbir almadığımız takdirde gelecekte çok kötü günlerin bizleri olmasa bile çocuklarımızı tahmin edilmez bir ciddiyete etkileyeceğidir. Her gün biraz daha sorumsuz ve düşüncesiz olurken, aynı zamanda her gün biraz daha kirleniyor ve kirletiyoruz. Dünyanın kirlenmesi aslında bizim yansımamız Biz kirlendiğimizden dünya kirleniyor. Yoksa dünya kirlendiği için bizim kirlenmemiz söz konusu değildir. 
 
Kirleticiler içinde çok sayıda madde sayılabilir. Ancak özellikle plastikler bu konuda dikkatimizi çekmelidir. Çünkü dönüşümü oldukça zor ve zaman alıcıdır. Plastikler neredeyse hayatımızın önemli bir bölümünde kullandığımız ve asla vazgeçmeyi düşünmediğimiz maddeleri içeriyor. Pet şişeler, poşetler, pipetler, çatal ve bıçaklar gibi sürekli kullanmak zorunda olduğumuz bu ürünlerin plastikten yapılmış olması hem insan sağlığına hem de doğaya zararlı olarak kabul ediliyor. Ancak yine de yoğun bir şekilde kullanılmaktadır. İşin daha vahimi dünya genelinde yıllık üretilen 500 milyar plastik şişelerin yarısından fazlası tek kullanımlıktır. Bir kez kullanıldıktan sonra ise çevreye atılmaktadır. Yok olması için ise yüzlerce yıl geçmesi gerekmektedir (Ortalama 450 yıl). Sahilde, yol kenarlarında, parklarda görmeye alışkın olduğumuz pet şişeler, poşetler görüntü kirliliğinin yanı sıra insan sağlığını korkunç bir şekilde etkiliyor; denizlere ve okyanuslara ulaşarak başka canlılara zarar veriyor. Durumun en endişe verici tarafı ise tıpkı bir bumerang gibi, doğaya bırakılan plastiğin bir şekilde bize döndüğü ve etkilediğidir. PAGEV'in raporuna göre, dünyadaki toplam plastik üretiminin yaklaşık yüzde 25'ini karşılayan Çin, 81 milyon ton plastik üretiyor. Türkiye ise yaklaşık 9 milyon ton plastik üretimi ile Avrupa'da Almanya'dan sonra ikinci, dünyada ise altıncı sırada yer alıyor.
 
Birleşmiş Milletler Doğal hayatı Koruma Vakfı (WWF) Almanya Deniz Koruma Bölümü Akdeniz genelinde bir araştırma yapmış. Bu araştırmanın sonuçları bizleri hem şaşırtmadı ancak hem de şaşırttı. Şaşırtmayan tarafı Akdeniz'e kıyısı bulunan ülkeler tarafından acımasız bir şekilde kirletildiğidir. Ancak şaşırtan kısım ise Türkiye'nin Akdeniz'i en çok kirleten ikinci ülke olmasıdır. Rapor oldukça ilginç bilgileri içieriyor. Bunlardan bazılarını burada vermek gerekiyor ki durumun ciddiyeti anlaşılsın. BM Doğal hayatı Koruma Vakfı (WWF) Almanya Deniz Koruma Bölümü Şefi Heike Vesper, Akdeniz'in plastik kirliliğinin ana nedeninin, "çoğu kıyıdaş devletlerin atık yönetimindeki boşluklar" olduğunu belirtmiş ve "Nehirler Akdeniz'e atık taşıyor, özellikle Türkiye'den Seyhan ve Ceyhan nehirleri ile Mısırdan Nil nehri, İspanyadan Ebro nehri, Fransadan Ron ve İtayadan Po nehirleri tehlikeli boyutta atık bırakmaktaymış. 
 
Aynı zamanda Akdeniz'deki mikro plastik çöplük, Kuzey pasifikte yer alan plastik çöp örtüsünün dört katı büyüklüğünde bir alanı kapsıyormuş ve kilometrekare başına 1.25 milyona kadar çöp parçası bulunuyormuş. Yine rapora göre Akdeniz'de tespit edilen çöpün önemli bir kısmı (% 95'i) plastik materyalden oluşuyormuş. Akdeniz'e en çok kirletici atık atan ülkenin Mısır olduğunu öğreniyoruz. Ana plastik atık birinci sırada Türkiye'den ve ikinci sırada İspanya'dan geliyor ve bunu İtalya, Mısır ve Fransa izliyor. Akdeniz'in açık sularını, deniz tabanını ve kıyılarını kirleten atıkların yüzde 95'i plastik. Akdeniz'e en fazla plastik atık boşaltan ülkeler, sırasıyla Türkiye (günde 144 ton), İspanya (126 ton), İtalya (90 ton), Mısır (77 ton) ve Fransa (66 ton). Türkiye'de yılda ortalama 1.24 milyon ton plastik üretiliyor. Bu plastiğin yüzde 40'ının geri dönüştürüldüğü söyleniyor. Bu arada dünyanın en büyük plastik madde tüketicisi ülkenin Amerika Birleşik Devletleri olduğunu da vurgulamak gerekiyor. 
 
Akdeniz bölgesi yapısı itibariyle turizmin en yoğun olduğu bölgedir. Bu nedenle gerek araç ve gerekse de yaya trafiği bakımından oldukça yoğundur. Her yıl yaklaşık olarak 320 milyon turist tatilini Akdeniz'de geçiriyor. Bu kadar kişinin denizdeki atık yükü üzerine etkisi ise yaklaşık olarak % 40'tır. Diğer bir deyişle turizmin denizlerdeki kirlenmeye etkisi %40 civarındadır. Bu aynı zamanda yılda kişi başı 208 ila 760 kilogram atık ile dünyanın en çok katı atık üreten bölgeler arasında yer aldığını göstermektedir. Mevcut atıkların %95'i plastik maddeden oluşuyor. Bu kadar yüksek miktardaki plastik atığın yeniden değerlendirilmesi gibi bir şey şu ana kadar söz konusu değildir. İleride geliştirilecek olan teknolojiler ile mümkün olabilecektir. Ancak buna ne zamanımız var ne de tahammül edebilecek denimiz kalmıştır. Bunun için en iyi yol denizlerimizi temiz tutmaktır. 
 
WWF'nin raporunda "Avrupa, büyük miktarlarda plastik atık üretiyor ve atık yönetimi ve geri dönüşüm için yapısını geliştirme konusunda geriler. Turizm sektörü de atıklar konusunda kendi yönetimleri uyarmalıdır. Oteller ve gemiler etkili iç atık toplama sistemleri kurmalı ve atığı tamamen ayırmalıdır. Akdeniz'in plastikle boğulmasına izin veremeyiz." denilmektedir. Ancak bunun nasıl yapılacağı ve yapanlara karşı nasıl müeyyidelerin uygulanacağı hakkında somut ve akla yatkın önerilerin bulunmaması sıkıntı olarak görülmektedir. 
 
Kirlenmenin ve kirletmenin yüksekliğinde bununda etkisin olduğu bilinmektedir. Turmepa Temiz Deniz Derneği'nin yaptığı çalışmaya göre, Marmara Denizi'ndeki her 10 çöpün 1 tanesi plastik, her 7 plastiğin 4 tanesi kara kökenli. Karadeniz'deki her 10 çöpün 5 tanesi plastik, her 5 plastiğin yüzde 50'si yabancı gemiler kaynaklı. Diğer bir deyişle ülkemiz sınırlarında yer alkan plastik atıkların yaklaşık yarısı da yabancı gemilerin attığı çöplerden oluşuyor. Buna yönelik bir tedbir alınmadığı biliniyor. Ancak bu plastikler denizdeki canlı tür ve çeşitliliği ile verimliliklerini düşürmektedir. Orta Doğru Teknik Üniversitesi Deniz Bilimleri Enstitüsü'nce 2015-2016 yılları arasında Mersin ve İskenderun körfezlerinde yapılan çalışmalarda en yoğun tespit edilen plastik türleri, parçacık halde sert plastik, yumuşak plastik ve fiber parçacıklar olarak belirtilmiştir. 2015'te 28 türe ait 1337 balığın yüzde 58'inin mide ya da bağırsaklarında mikroplastik tespit edilmiş. Bu parçacıkların yüzde 70'i fiber iplik, yüzde 20.8'i sert plastik, yüzde 2.7'si naylon, yüzde 0.8'i kauçuk ve yüzde 5.5'i ise tanımlanamayan plastik olarak ifade edilmiştir. 
 
Plastik tespit edilen balıkların hemen hepsi (çipura, barbun, istavrit gibi) Türkiye'de tüketilen ticari türlerin olduğu da raporda belirtilmiştir. WWF'nin raporuna göre ise, tuna ve kılıçbalığının yüzde 18'inin midelerinde, özellikle selofan ve PET kalıntısı plastik bulunurken, Kuzeybatı Akdeniz'deki Fin balinalarında bu rakam yüzde 56'ya kadar çıkabiliyormuş. Bu arada şunu da belirtmekte fayda var; Akdeniz'deki mikroplastik yoğunluğu miktar olarak Büyük Okyanus üzerine bulunan plastik adasındaki mikroplastik yoğunluğunun dört katından daha fazladır. Durumun ciddiyetini anlatmak için yeterli ve güzel bir örnek olacağını düşünmekteyiz. Çünkü okyanuslardaki çöplerin yaklaşık %90'ı plastik maddelerden oluşmaktadır. 
 
Bunun içinde öncelikli olarak cam malzeme kullanılması, polietilen (PE), polipropilen (PP), polietilen tereftalat (PET), polimetil metakrilat (PMMA), politeirafloroetilen (PTFE) ve naylon içeren ürünlerden kaçınılması ve mümkün olduğu kadar her türlü plastikten uzak durulması önerilebilir. 
 


367 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Salgının çalışma yaşamına etkileri: Covid-19 İşçileri Nasıl Etkiledi? - 10/07/2020
Salgının çalışma yaşamına etkileri: Covid-19 İşçileri Nasıl Etkiledi?
Cumhurbaşkanlığı Sistemi ve Tarım Sektörü - 10/07/2020
Cumhurbaşkanlığı Sistemi ve Tarım Sektörü
İngiltere'nin Koronavirüs Raporu - 16/03/2020
İngiltere'nin Koronavirüs Raporu
Suriye Çalıştayı - 20/12/2019
Suriye Çalıştayı
At, Katır ve Eşek Eti İthali - 18/12/2019
At, Katır ve Eşek Eti İthali
Bu kadar harcama ile nereye? - 17/12/2019
Bu kadar harcama ile nereye?
Dipsiz Gölün Dibini Bulmak - 25/11/2019
Dipsiz Gölün Dibini Bulmak
Esat ve Barzani Anlaşması Ne Getirir Ne Götürür? - 16/10/2019
Esat ve Barzani Anlaşması Ne Getirir Ne Götürür?
CHP’nin Önerisi Ne kadar Gerçekçi - 10/10/2019
CHP’nin Önerisi Ne kadar Gerçekçi
 Devamı
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.451932.5820
Euro34.798834.9382
Hava Durumu
Saat